”İlerlemenin Şehri” olarak bilinen Piltover'da, uzun süredir huzur ve düzen hüküm sürmekteydi. Bu sükunet; o güne kadar benzeri görülmemiş bir suçlunun ortaya çıkmasıyla bozuldu. Kimliği bilinmeyen bu suçlu, tüm şehri tehlikeye atan bir dizi yıkıcı, kötücül “şaka” yaparak Piltover tarihinde görülen en büyük suç dalgasına imza attı.
Ne bir amacı, ne de mesajı olan bu suçlar şehri kasıp kavururken, kanun kaçağını görenler de olmaya başladı. Bu genç kadının nereli olduğu bilinmese de; bazıları silahlarının Piltover işi olduğunu söylüyor, bazıları da giysilerini Zaun'un sokak modasına benzetiyordu. Ortaya her çıkışında birilerinin başına bela olduğu için, bu suçluya rastlama şanssızlığına uğrayanlar ona “kötü şans” anlamına gelen “Jinx” adını verdi.
Jinx iyice çığrından çıkmıştı. Piltover şerifi Caitlyn, olağanüstü hal ilan edip tüm şehrin katıldığı bir arama düzenledi. Jinx tam da kendisinden beklenecek şekilde, şehrin en güvenli binası olan hazine dairesinin cephesine, şehrin en azılı polis memuruna meydan okuduğunu ilan eden bir mesaj bıraktı. Binanın ön yüzünde Vi'ın bir karikatürünü çizip, yapacağı soygunun tarihini ve saatini yazarak Piltover Fedaisi'ne meydan okuduğunu duyurdu.
Bu baş belasını kodese tıkmaya kararlı olan Vi, Jinx'in verdiği saat gelene kadar hazine dairesinin önünde bekledi. Jinx, binaya yazdığı sözü tutup, her zamanki gibi hin hin sırıtan yüzünü gösterdi. Haydudu yakalamak için tek şansının bu olduğunu bilen Vi, onu binanın içine kovaladı. Vi, Jinx'i kaybetmemek için binanın duvarlarını birbiri ardından yıkarken, Jinx sürekli kıkırdayarak boş binanın içinde roket üstüne roket patlatıyordu. Vi suçluyu sonunda kasa dairesinde köşeye kıstırdı. Ama Jinx henüz işini bitirmemişti. Manyak gibi gülerek roketlerle yaylım ateşi açtı ve binayı tepelerine yıktı.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder